Araç değer kaybı tazminatı konusunda Samsunhaber.com’a konuşan Avukat Arslan Bolat, “Her yerden alınabilir, sigorta şirketlerinin bunu alma şansı yok çünkü sigorta şirketlerinden alıyorsunuz bu ödemeyi. Şöyle bir şey var; karşı tarafın sigorta şirketinden sizin sigorta şirketiniz alır ama bu tamamen hukuk dışı bir şey. Alınması için öncelikle sizin vekaletiniz olması gerekiyor, sizin talebiniz olması gerekiyor. Bunlar olmadan sizin adınıza işlem yapıyor bu şirketler ve bu paranın size aktarılması gerekiyor. Bu para size aktarılmazsa aranızda sözleşmeden kaynaklanan bir ilişki olduğu için sözleşmeye dayalı olarak şirketlerden parayı talep edebilirsiniz” dedi.

“İNSANLARIN GÖZÜ ALMIYOR”

Hukukta zaman zaman modalar çıktığını belirten Bolat, “Örneğin bir ara kayıp kaçak bedelleri tutmalar, banka işletim ücretleri ve kredi kartı aidatları çok modaydı. Sonra trafik kazalarındaki tazminatlar moda oldu, hatta bunun adına bir sürü şirket kuruldu. En son da tazminatların yanında aracınızla kaza yaptığınızda aracınızın değer kaybetmesiyle birlikte hatanız oranında ve karşı tarafın hatasının oranı da göz önüne alınarak zararın bedeli ödenmesi çıktı. Örneğin 100 bin liralık bir araç kaza yaptığı zaman değeri 80 bine iniyorsa 20 bin liralık bir fark var. Bu ciddi bir rakam ve bunlar genelde talep ediliyor ama örneğin ufak kazalarda 2 bin liralık bir zarar oluyor, 2 bin liralık bir dava açacaksınız, bu davanın harcıyla uğraşmayı insanların gözü almıyor” diye konuştu.

“İNSANLARIN BUNLARDAN ÇEKİNMEMESİ GEREKİYOR”

Sigorta şirketlerinden tazminat talep edildiği ve belgelendirildiği zaman, şirketlerin ödeme yaptığını söyleyen Bolat, “Burada da vatandaşımızın biraz bilgisizliği ortaya çıkıyor. Diyelim ki bunu siz talep etmediniz, bazı akıllı sigorta şirketleri ve avukatlar bunu kendilerine alıyorlar ve size çok cüzi bir miktarını veriyorlar. Bu yüzden bilen birisiyle çalışmaları gerekiyor. Bu konuda eğer uzman olduklarından emin oldukları insanlarla ve iyi bir avukatla çalışırlarsa kendileri için daha iyi sonuç alabilirler. Böylece oturup hesaplama yapıp eksik verilen bir ücret varsa bu konuyla alakalı dava yoluna gidebilirler. Dava yoluna gidildiğinde harçlar ve masrafların çok yüksek olduğu biliniyor ama zaten daha sonrasında bu masrafların daha fazlasını elde ediyorsunuz. Bunlarda da adli yargı diye bir kurum var, harç masraflarını devlet karşılıyor. Bunları bilmedikleri için adliyeden her zaman uzak dururlar. Adliyeden herkes korkar, mahkemeden herkes uzak durur. İnsanların bunlardan çekinmemesi gerekiyor, çekinirlerse bilemedikleri için bilen birisi geliyor, mağdurun alabileceği 10 bin lirayı onlara bin lira veriyorlar. Sigorta şirketleri veya avukatları geri kalan 9 bin lirayı kendilerine alıyorlar. Bu konuda sıkıntı yaşayan insanların yapmaları gereken en  önemli şey bu konularda uzman insanlarla çalışmalarıdır. Eğer bu konuda uzman insanlarla çalışmaz ve bilmeyen insanların ellerine düşerlerse bu kez gerçekten zor durumda kalabilirler” şeklinde konuştu.

“MAĞDUR OLMASINLAR”

Trafik kazalarının her türlüsünde mağdur olmamak için uğraşılmasını vurgulayan Bolat, “Trafik kazalarından dolayı oluşan zararlarda tazminat alındıysa bile gerisini almak için bu tazminattan kalan kısmı almak için de dava hakkınız var. Tazminatınızı aldıktan sonra bir kağıt imzalamış olsanız dahi sigorta şirketine alacağınız hakka dair dava açma hakkınız var. Karayolları Trafik Kanunu 111. Madde şunu söyler, mağdur olan insan o anın verdiği tepkiyle sigorta şirketinin verdiği teklifi kabul etmek zorunda kalmıştır. Aynı şey karşı taraf için de geçerli, fazla para verdiğinde geri almak için dava açabilirler. O yüzden hem araç değer kaybı hem de kazalarda bilen birilerine danışırlarsa mağduriyetleri daha fazla artmaz.” dedi.